Konu 04 – SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi)

Konu 04- Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)

  1. Amaç ve Hedefleri

Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) duruşma salonlarında ve cezaevlerinde yüz yüzelik ilkesine dayanılarak görüntülü ve sesli olarak görüşmelerin yapıldığı ve bu görüşmelerin kayıt altına alındığı sistemdir. Bu sistemin amacı, uzak mesafedeki kişilerin mahkeme tarafından yüz yüzelik ilkesi temel alınarak sorgulanmasını, ifadelerinin alınmasını ve mahkemelere katılımlarını, yargılama sürecinin en az giderle yapılmasını ve duruşmaların kayıt altına alınmasını sağlamakla birlikte yargılamanın şeffaflığını ve etkinliği artırmaktır. Ceza Muhakemesinde Ses Ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik[1] 20 Eylül 2011 tarih ve 28060 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2012 yılında da ilk defa ceza mahkemelerinde kullanılmaya başlanmıştır [2].

SEGBİS’in amaçları aşağıdaki gibidir:

  • Adil yargılanma,
  • Makul sürede hâkim önüne çıkarılma,
  • Makul sürede yargılanma,
  • Silahların eşitliği ve yüz-yüzelik ilkelerinin sağlanması
  • Kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin kurallara uygun olarak en az giderle ceza yargılaması yapılmasına
  • Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması
  1. İhtiyaç Analizi

Ceza muhakemesinin temel amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, böylece suçun ve suçlunun isabetli bir şekilde tespit edilmesidir.

Ceza yargılamasında, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için delillerin eksiksiz, doğru ve denetime elverişli bir şekilde tespiti gerekir.

Bu açıdan soruşturma ve kovuşturma aşamasında ifadelerin ve duruşmada vuku bulan olayların, dinlenen kişilerin hal ve tavırlarının tam olarak kaydı; bu kayıtların kanun yolu aşaması da dâhil olmak üzere yargılamanın her aşamasında yargılamanın süjeleri tarafından görülebilmesi oldukça önemlidir.

Yine ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşılabilmesi için “silahların eşitliği” ve “doğrudan doğruya-yüz yüze” ilkeleri kabul edilmiştir.

Söz konusu ilkeler, yargılamanın tüm sujelerinin delilleri, bu kapsamda dinlenen kişilerin beyanlarını aynı zaman zarfında, birlikte ve doğrudan öğrenmelerini; dolayısıyla delilleri eşit şartlarda ve en iyi şekilde sorgulama ve inceleme imkânına sahip olmalarını gerektirir.

Belirtilen ilkelerin tam anlamıyla uygulanması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve doğru hükmün kurulmasını sağlayacaktır.

Öte yandan ceza yargılamasında maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için yargılamayla ilgili tüm işlemlerin bizzat esas yetkili soruşturma veya kovuşturma makamınca yapılması, her türlü delilin bu makamlarca bizzat toplanması oldukça önemlidir.

“Doğrudan doğruya-yüz yüze” ilkesi de zaten bunu gerektirir. Ceza muhakemesinde gereken hallerde istinabe veya naip hâkim görevlendirme yolu kullanılabilir. Ancak istinabe ve naip hâkim uygulaması bahsi geçen ilkelerin göz ardı edilmesi anlamına gelir. Bu nedenle ceza muhakemesinde istinabe ve naip hâkim yolu mümkün olduğu kadar az kullanılmalı, en azından ağır nitelikte suçlarda sanığın sorgusu ve tutuklama gibi bazı önemli işlemler bizzat mahkemesince yapılmalıdır.

Ayrıca ceza yargılaması yapılırken dikkat edilmesi gereken bir başka husus, özellikle çocukların yargı mercilerindeki olumsuz ortamdan psikolojik olarak etkilenmelerinin ve cinsel saldırı gibi bazı suçlarda mağdurların onurlarının korunmasıdır. Bu bakımdan çocukların ve belirtilen mağdurların sadece bir kez dinlemeleri, daha sonraki aşamalarda zorunlu olmadıkça tekrar dinleme yoluna gidilmeyerek kayda alınmış ifadelerinin kullanılması çağdaş ceza yargılamasının üzerinde durduğu önemli noktalardan biridir.

Ceza yargılamasında bir başka nokta da suçun ve faillerinin doğru bir şekilde ortaya çıkarılması için, yargılama sırasında tanıkların korkmadan ve etki altında kalmadan beyanda bulunabilmelerinin sağlanmasıdır. Bunun için yargılama sırasında tanıkların kimliklerinin saklı tutulması, ilgililerin huzuru dışında dinlenilmesi gibi yöntemler uygulanırken öbür taraftan “silahların eşitliği” ve “yüzyüzelik” ilkelerinin de dikkate alınması gerekmektedir.

Anayasa Mahkemesinin 2013/2653 Esas ve 18.11.2015 tarihli kararına göre; “AİHM, ceza yargılaması duruşmalarına video konferans yöntemiyle katılımın sağlanmasında savunmanın diğer taraflara nazaran ciddi bir şekilde dezavantajlı bir konuma düşürülmediği durumlarda, sanığın mahkemede hazır bulunma şartının gerçekleşmiş sayılacağını belirtmiştir. (Marcello Viola /İtalya, B. No: 45106/04, 5/1/2007, § 76).

 SEGBİS sistemi ile ifadesi alınanların duruşma salonundakileri görebilme ve söylenenleri duyabilme imkânı bulunduğu gibi diğer tarafın da aynı imkâna sahip olarak sorgu, ifade alma ve beyanda bulunma gibi yargısal işlemleri karşılıklı olarak gerçekleştirilebilme imkânı vardır. Başka bir ifadeyle SEGBİS vasıtasıyla yargılamada yüz yüzelik ilkesi sağlanmış olmaktadır.

  1. SEGBİS’in Uygulamaya Geçirilmesi

Eylül 2011 tarihinde basına ve kamuoyuna yansıdığı üzere ifadelerinin alınması için bir yerden başka bir yere nakledilen kişiler (tutuklu veya hükümlü) Kayseri civarında ceza infaz kurumları nakil aracının yanması sonucu yanarak can vermiştir. Bir kısım mahkûm ve tutuklular yaşanan bu olaydan sonra duruşmalara katılmak istemediklerini bildirmişlerdir.

Bu olaydan sonra çözüm olarak SEGBİS gündeme gelmiş ve basın yayın organları aracılığıyla kamuoyu tarafından yargı birimlerinde video konferans sistemlerinin kurulması konusu takip edilir hale gelmiştir. Kamuoyu bilişim ve iletişim teknolojileri kullanılmayarak böyle bir olayın meydana gelmesine sebebiyet verilmesini sorgulamıştır.

Kalkınma Bakanlığı’nın 14/05/2012 tarih ve 2490 sayılı yazısı ile SEGBİS Projesinin, 2012 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Kararın[3] 6. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı 2012 yılı İşyurtları Kurumu Yatırım Programına alınmıştır.

  1. Yasal Düzenlemeler Çerçevesinde SEGBİS

2011 yılında CMK’nın belirtilen hükümlerinin uygulanmasını göstermek üzere Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik hazırlanarak 20/09/2011 tarih ve 28060 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Söz konusu Yönetmelik’te ceza infaz kurumunda, tedavi kurumlarında veya soruşturma ve kovuşturma aşamasında ilgili makam tarafından kabul edilen mazeretleri nedeniyle hazır bulunamayan kişilerin ve yargı çevresi dışında bulunanların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dinlenilmesi ve yakalama halinde mahkemesine çıkarılamayan kişilerin dinlenilmesinde SEGBİS’in kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

Bunun yanı sıra çeşitli mevzuatta SEGBİS ile ilgili düzenlemeler mevcuttur.

  1. Ceza Muhakemesi Kanunu Düzenlemeleri

  1. Tanıkların dinlenmesi

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu[4] madde 52 uyarınca;

(1) Her tanık, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir.

(2) Tanıklar, kovuşturma evresine kadar ancak gecikmesinde sakınca bulunan veya kimliğin belirlenmesine ilişkin hâllerde birbirleri ile ve şüpheli ile yüzleştirilebilirler.

(3) Tanıkların dinlenmesi sırasındaki görüntü veya sesler kayda alınabilir. Ancak;

a) Mağdur çocukların,

b) Duruşmaya getirilmesi mümkün olmayan ve tanıklığı maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunlu olan kişilerin,

Tanıklığında bu kayıt zorunludur.

(4) Üçüncü fıkra hükmünün uygulanması suretiyle elde edilen ses ve görüntü kayıtları, sadece ceza muhakemesinde kullanılır

  1. Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde Madde 94 uyarınca;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılır.

(2) Yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hâkim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılır veya ifadesi alınır.

(3) İfadesi alınmak amacıyla düzenlenen yakalama emri üzerine mesai saatleri dışında yakalanan ve belirlenen tarihte yargı mercii önünde hazır bulunmayı taahhüt eden kişinin serbest bırakılması, Cumhuriyet savcısı tarafından emredilebilir. Bu hüküm her yakalama emri için ancak bir kez uygulanabilir. Taahhüdünü yerine getirmeyen kişiye, yakalama emrinin düzenlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından bin Türk lirası idari para cezası verilir.

  1. Tanık ve Bilirkişinin Naiple veya İstinabe Yoluyla Dinlenmeleri

İstinabe, tanık veya bilirkişinin mahkemenin bulunduğu yerden başka bir mahkemede dinlenilmesi ve bunu isteyen mahkemeye beyanlarının gönderilmesidir.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 180 uyarınca;

(1) Hastalık veya malûllük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle bir tanık veya bilirkişinin uzun ve önceden bilinmeyen bir zaman için duruşmada hazır bulunmasının olanaklı bulunmayacağı anlaşılırsa, mahkeme onun bir naiple veya istinabe yoluyla dinlenmesine karar verebilir.

(2) Bu hüküm, konutlarının yetkili mahkemenin yargı çevresi dışında bulunmasından dolayı getirilmesi zor olan tanık ve bilirkişinin dinlenmesinde de uygulanır.

(3) Davayı görmekte olan mahkeme, zorunluluk olmadıkça, büyükşehir belediye sınırları içerisinde bulunan şikâyetçi, katılan, sanık, müdafi veya vekil, tanık ve bilirkişilerin istinabe yoluyla dinlenmesine karar veremez.

(4) İstinabe olunan mahkeme, büyükşehir belediye sınırları içerisinde ise, ilgililer kendi yargı çevresinde bulunmasa da büyükşehir belediye sınırları içerisinde yerine getirilmesi gereken istinabe evrakını geri çevirmeksizin gereğini yapar.

(5) Yukarıdaki fıkralar içeriğine göre tanık veya bilirkişinin aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle dinlenebilmeleri olanağının varlığı hâlinde bu yöntem uygulanarak ifade alınır. Buna olanak verecek teknik donanımın kurulmasına ve kullanılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikte gösterilir.

  1. Sanığın Duruşmadan Bağışık Tutulması

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 196 uyarınca,

(1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.

(2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.

(3) Sorgu tutanağı duruşmada okunur.

(4) Hâkim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir.

(5) Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.

(6) Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir.

  1. Duruşma Tutanağı

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde Madde 219 uyarınca

(1) Duruşma için tutanak tutulur. Tutanak, mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır. Duruşmada yapılan işlemlerin teknik araçlarla kayda alınması halinde, bu kayıtlar vakit geçirilmeksizin yazılı tutanağa dönüştürülerek mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.

(2) Mahkeme başkanının mazereti bulunursa tutanak, üyelerin en kıdemlisi tarafından imzalanır

  1. Tanık Koruma Kanunundaki Düzenlemeler

  1. Gizli Tanık Dinleme

Tanık Koruma Kanunu[5] Madde 5/1-b: uyarınca

“Bu Kanun kapsamında bulunanlar hakkında uygulanabilecek tanık koruma tedbirleri şunlardır:

b) Duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenmesi ya da ses veya görüntüsünün değiştirilerek özel ortamda dinlenmesi.”

9. maddesinde;

(2) Ceza Muhakemesi Kanununun 58 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanmasına mahkemece karar verilmesi hâlinde, dinleme sırasında tanığın görüntü veya sesi değiştirilerek tanınması engellenebilir.”

5271 sayılı CMK’nın 58.maddesinde;

“(2) Tanık olarak dinlenecek kişilerin

….kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler alınır.

(3) …..hâkim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilir. Tanığın dinlenmesi sırasında ses ve görüntülü aktarma yapılır.

hükümleri bulunmaktadır.

Yine 11/11/2008 tarihinde yürürlüğe giren Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Mahkemelerce Alınacak Tanık Koruma Tedbirlerine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’in[6], 7/1-b maddesinde;

“Tanıkların, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenmesi ya da ses veya görüntüsünün değiştirilerek özel ortamda dinlenmesi” bir koruma tedbiri olarak öngörülmüştür.

“Gizli veya özel ortamda dinleme tedbiri” başlıklı 12.maddesine göre,

“(2) Tanıklar, karar alınması hâlinde duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da dinlenebilir. Bu hâlde sesli ve görüntülü aktarma yapılır. Soru sorma hakkı saklıdır.

(4) Tanığın duruşma salonu dışında telekonferans, video konferans veya diğer sesli ya da görüntülü iletişim araçları ile özel bir ortamda dinlenmesi sırasında sesi veya görüntüsü değiştirilebilir. Bu hâlde kimliğinin doğrulanabilmesi bakımından tanığın gerçek ses ve görüntüsü de kaydedilir. Tüm kayıtlar ilgili kartonda gizlilik esasları çerçevesinde muhafaza edilir.

(5) Tanıkların özel ortamda dinlenebilmesi amacıyla adliyelerde ve gerektiğinde ceza infaz kurumlarında yeterli teknik donanıma sahip özel mekânlar oluşturulur. Bu imkânı bulunmayan Cumhuriyet başsavcılığı ve mahkemeler, kolluk veya koruma birimlerinin teknik imkânlarından da faydalanabilir.”

Anılan Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre sesli görüntülü kayıt ve video konferans sistemiyle gizli tanık dinlenmesinin sağlanması gerekmektedir. Bu sistemle gizli tanık dinlenirken tanığın ses ve görüntüsünün bozulması, ancak kayıt altına alınırken ses ve görüntünün hem düzgün hem de bozuk halinin kayda alınması gerekmektedir.

  1. Ceza Muhakemesi̇nde Ses Ve Görüntü Bi̇li̇şi̇m Si̇stemi̇ni̇n Kullanılması Hakkında Yönetmeli̇k’teki Düzenlemeler

Ceza Muhakemesi̇nde Ses Ve Görüntü Bi̇li̇şi̇m Si̇stemi̇ni̇n Kullanılması Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesine göre bu Yönetmeliğin amacı, soruşturma ve kovuşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkemece dinlenilmesine gerek görülen kişilerin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi kullanılarak dinlenilmesi, kayda alınması, saklanması ile bunun için gerekli teknik altyapının kurulmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

  1. Kayıtların saklanması ve Yazılı Tutanağa Dönüştürme

Ceza Muhakemesi̇nde Ses Ve Görüntü Bi̇li̇şi̇m Si̇stemi̇ni̇n Kullanılması Hakkında Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre; SEGBİS ile elde edilen kayıtlar, nitelikli elektronik imza ile imzalanarak güvenli bir şekilde talep eden makam (SEGBİS ile dinlemeyi talep eden Cumhuriyet savcılığı, hâkim ve mahkeme) tarafından saklanır.

7. maddeye göre; (1) SEGBİS ile elde edilen kayıtlar, ilgili mevzuatta öngörülen usule göre UYAP Bilişim Sisteminde yazılı tutanağa dönüştürülüp, elektronik imza ile imzalanır. Yazılı tutanağa dönüştürme işlemleri için yazılım veya donanım araçları kullanılabilir.

(2) Bu kayıtların tutanağa dönüştürülmesi işlemi; soruşturma aşamasında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet başsavcılığı veya hâkim tarafından, kovuşturma aşamasında ise esas mahkemesince yapılır.

  1. Kayıtların Taraflara Verilmesi ve İzlenmesi

Yönetmelik 8. maddesine göre;

(1) Ses ve görüntü kayıtları taraflara verilmez ancak yazılı tutanağa dönüştürülen kayıtlar kanunlarda öngörülen şartlara uygun olarak verilebilir.

(2) Talep veya itiraz halinde ses ve görüntü kayıtları, kanunlarda öngörülen şartlara uygun olarak soruşturma ve kovuşturma makamı gözetiminde ilgilisine izletilebilir.

  1. SEGBİS’in Uygulanma Usulü
  1. Huzurda Bulunamayanlar

Yönetmeliğin 13. maddesine göre,

(1) Soruşturma ve kovuşturma aşamasında talep eden makam (SEGBİS ile dinlemeyi talep eden Cumhuriyet savcılığı, hâkim ve mahkeme) tarafından kabul edilen mazeretleri nedeniyle hazır bulunamayan kişi SEGBİS ile dinlenebileceği gibi SEGBİS üzerinden duruşmalara da katılabilir.

(2) Talep eden makam, dinleme yapacağı kişinin kimlik bilgilerini, dinleme zamanını ve dinleme için yapılması gereken hazırlıkları ilgili kolluk birimine bildirir. İlgili kolluk birimi, yeterli sayıda kolluk görevlisinin dinleme işlemi sırasında hazır bulunmasını sağlar.

(3) İlgili kolluk görevlisi, ikinci fıkrada belirtilen talimatlar doğrultusunda, dinlenecek kişiyi, dinlemenin yapılacağı yerde hazır eder.

(4) Talep eden makam ayrıca belirtmediği sürece, dinlenecek kişinin dinleme talebinde belirtilen kişi olduğuna dair bir tutanak, kolluk görevlisince düzenlenir ve imzalanır.

  1. Ceza İnfaz Kurumunda Bulunanlar

Yönetmeliğin 14. maddesine göre,

(1) Teknik altyapının hazır olması durumunda ceza infaz kurumunda bulunan kişi SEGBİS ile dinlenebileceği gibi, SEGBİS üzerinden duruşmalara da katılabilir.

(2) Talep eden makam, dinleme yapacağı kişinin kimlik bilgilerini, dinleme zamanını ve dinleme için yapılması gereken hazırlıkları ilgili ceza infaz kurumu yönetimine bildirir.

(3) İlgili ceza infaz kurumu görevlisi, ikinci fıkrada belirtilen talimatlar doğrultusunda, dinlenecek kişiyi, dinleme odasında hazır eder.

(4) Talep eden makam ayrıca belirtmediği sürece, dinlenecek kişinin dinleme talebinde belirtilen kişi olduğuna dair bir tutanak, ceza infaz kurumu görevlisince düzenlenir ve imzalanır.

  1. Tedavi Kurumlarında Bulunanlar

Yönetmeliğin 15. maddesine göre

(1) Soruşturma ve kovuşturma aşamasında tedavi kurumlarında bulunan kişi SEGBİS ile dinlenebileceği gibi SEGBİS üzerinden duruşmalara da katılabilir.

(2) Talep eden makam, dinleme yapacağı kişinin kimlik bilgilerini, dinleme zamanını ve dinleme için yapılması gereken hazırlıkları ilgili tedavi kurumu yönetimine ve kolluk birimine bildirir. İlgili kolluk birimi, yeterli sayıda kolluk görevlisinin dinleme işlemi sırasında hazır bulunmasını sağlar.

(3) İlgili kolluk görevlisi, ikinci fıkrada belirtilen talimatlar doğrultusunda, dinlenecek kişiyi, dinleme odasında hazır eder.

(4) Talep eden makam ayrıca belirtmediği sürece, dinlenecek kişinin dinleme talebinde belirtilen kişi olduğuna dair bir tutanak, kolluk görevlisince düzenlenir ve imzalanır.

  1. Yargı Çevresi Dışında Bulunanlar

Yönetmeliğin 16. maddesine göre

(1) Talep eden makam, SEGBİS kullanmak suretiyle dinleyeceği kişileri, bu kişilere ait adres ve kimlik bilgileri ile varsa isnat olunan suçu ya da olayı, dinleme için yapılması gereken hazırlıkları talep edilen makama (SEGBİS ile dinleme talep edilen Cumhuriyet savcılığı, hâkim ve mahkeme) bildirir.

(2) Talep edilen makam talep doğrultusunda, dinlenecek kişinin dinleme odasında hazır edilmesini, bu kişinin dinleme talebinde belirtilen kişi olduğuna dair bir tutanak düzenlenmesini sağlar.

(3) Talep eden makam ayrıca belirtmediği sürece, dinlemeden önce dinlenecek kişinin kimliği, adliyelerde yazı işleri müdürü veya hâkim tarafından görevlendirilecek personel marifetiyle tespit edilir.

  1. Yakalama Halinde Dinleme

Yönetmeliğin 17. maddesine göre

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, derhal yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılır. Şayet çıkarılamıyorsa;

a) Yakalamanın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığı, işin niteliğine göre yakalamayı talep eden ya da yakalama kararını veren makam ile irtibata geçer.

b) İrtibata geçilen makamın uygun görmesi halinde yakalanan şahıs, SEGBİS ile dinlenilmesi için hazır edilir. Yakalamanın yapıldığı yerde SEGBİS yoksa bu sistemin bulunduğu ve kullanıma hazır olduğu en yakın yer Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemesine götürülür.

c) En geç yirmi dört saat içinde bu işlemler yapılamıyorsa, aynı süre içinde en yakın sulh ceza hâkimi önüne çıkarılır; serbest bırakılmadığı takdirde, yetkili hâkim veya mahkemeye en kısa zamanda gönderilmek üzere tutuklanır.

(2) Birinci fıkraya göre tutuklanan kişi, işin niteliğine göre yetkili Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkemece uygun görülmesi halinde SEGBİS’in kullanılması suretiyle de dinlenebilir.

  1. Dinleme Sırasında Hazır Bulunacaklar

Yönetmeliğin 18. maddesine göre, dinleme sırasında dinlenecek kişinin bulunduğu yerde Cumhuriyet savcısı veya hâkimin hazır bulunması, talep eden makamın isteğine bağlıdır.

Yönetmeliğin 19. maddesine göre, ilgililere görüntü ve ses kaydının yapılacağı konusunda bilgi verilir.

  1. Hukuk Muhakemeleri̇ Kanunu Düzenlemeleri

SEGBİS, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”)[7] “Ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla veya başka yerde duruşma icrası” başlıklı Madde 149’da düzenlenmiştir. Buna göre;

(1) Mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine talep eden tarafın veya vekilinin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine karar verebilir.

(2) Mahkeme resen veya taraflardan birinin talebi üzerine; tanığın, bilirkişinin veya uzmanın aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine karar verebilir.

(3) Mahkeme, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerde ilgililerin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine resen karar verebilir.

(4) Mahkeme, fiilî engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın il sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına, yargı çevresi içinde yer aldığı bölge adliye mahkemesi adalet komisyonunun uygun görüşünü alarak karar verebilir.

(5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte belirlenir.

  1. Bölge Adliye Ve Adlî Yargi İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavciliklari İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik Düzenlemeleri

Bölge Adliye Ve Adlî Yargi İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıklari İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik[8] madde 218’de “Ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrası ve diğer usulî işlemler” başlığı ile SEGBİS ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre;

(1) Mahkeme, tarafların rızası olmak şartıyla, kendilerinin veya vekillerinin, SEGBİS ya da benzeri sistemlerle aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine izin verebilir.

(2) Tarafların rızası olmak kaydıyla, mahkeme tanığın, bilirkişinin, uzmanın veya bir tarafın dinlenilmesi esnasında başka bir yerde bulunmalarına izin verebilir. Dinleme, SEGBİS veya benzeri sistemler vasıtasıyla ses ve görüntü olarak aynı anda duruşma salonuna nakledilir.

(3) Yemin edecek taraf, mahkemenin bulunduğu yerden başka bir yerde oturuyor ise SEGBİS veya benzeri sistemler vasıtasıyla aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile yemin icrası mümkündür.

(4) SEGBİS veya benzeri sistemlerle elde edilen ses ve görüntü verileri de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 199 uncu maddesine göre elektronik belge hükmündedir.

(5) Kimlik tespiti ve dinleme işleminin yapıldığına dair UYAP Bilişim Sisteminde veya zorunluluk nedeniyle haricen tutulan tutanak, dinleme işlemi sırasında hazır bulunan tüm ilgililerce duruma göre güvenli elektronik imza ya da el ürünü imza ile imzalanır. Tutanakta, dinlenenlerin ad ve soyadları, dinlemenin başlangıç ve bitiş zamanı, dinlemenin süresi, hazır bulunanlar ve varsa sunulan deliller gibi hususlar belirtilir.

(6) Elektronik ortamdaki tutanak aynen, fizikî olarak tutulan tutanak ise taranıp, güvenli elektronik imza ile imzalanmak suretiyle dinleme talep eden makama UYAP üzerinden gönderilir. Belge asılları mahallinde saklanır.

(7) SEGBİS veya benzeri sistemlerle duruşmaya katılan tarafların beyanlarının imzalanması gerektiğinde, dinlemenin yapıldığı yer mahkemesince talepte bulunan mahkemece tutulan tutanağın bir çıktısı alınarak imzalatılır, imzalanan tutanak tekrar elektronik ortama aktarılır ve tutanağın aslı mahkemesine gönderilir.

(8) Bu maddede hüküm bulunmayan hâllerde 20/9/2011 tarihli ve 28060 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmeliğin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümleri uygulanır.

  1. Yargıtay İçtihatlarına Göre SEGBİS Uygulamalarının Hukuki Niteliği
  • “Katılan …’a yönelik 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine göre, alt sınırı beş yıldan az olmayan cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde düzenlenen suçtan yargılanan sanığın mutlaka duruşmaya çağrılıp veya SEGBİS aracılığıyla dinlenmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde istinabe suretiyle elde edilen savunması ile yetinilip hüküm kurulması,….

(Yargıtay 3. Ceza Dairesi Esas: 2020 / 7786 Karar: 2020 / 10780 Karar Tarihi: 15.09.2020)

  • 5271 sayılı CMK’nın 7078 sayılı Kanunla değişik 196/4. maddesi hükmü ile yüzyüzelik ve silahların eşitliği ilkeleri uyarınca, sanık istemediği ve kanunun aradığı bir zorunluluk hali de bulunmadığı halde SEGBİS ile savunma yapmaya zorlanması, 1412 sayılı CMUK’un 308/8 (5271 sayılı CMK’nun 289 (1)-h) maddesi uyarınca, hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmasıdır ve hukuka kesin aykırılık olarak kabul edilmesi gereken bu husus; aynı zamanda Anayasa’nın 36/1 ve AİHS m. 6/1. maddeleri uyarınca adil yargılanma hakkının ihlalidir.”

(Yargıtay 13. Ceza Dairesi Esas: 2020 / 7335 Karar: 2020 / 11485 Karar Tarihi: 11.11.2020)

  • Mahkemece Covit 19 salgını gerekçesiyle sanığın SEGBİS yöntemiyle savunmasının alındığı belirtilmiş ise de; somut olayda 20 yıldan fazla bir hapis cezası alma riski altında bulunan ve sonuçta toplam olarak 16 yıl 7 ay hapis cezası alan sanığın ısrarla duruşmaya bizzat katılmak istediği, katılan, mağdur ve sanık müdafii duruşmalara bizzat katılıp huzurda ifade ve beyanları alındığı hâlde, sanığın mahkeme huzurunda savunmasının alınması ve duruşmalara katılmasının sağlanabilmesi için duruşmanın ertelenmesi yerine, SEGBİS ile savunma yapmaya zorlanmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi ve mahkûmiyet kararı verilmesi 5271 Sayılı CMK’nın 289/1-h maddesi uyarınca, hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmasıdır ve temyiz başvurusunda ileri sürülmese bile re’sen dikkate alınması gereken bu hukuka kesin aykırılık hâli, aynı zamanda Anayasa’nın 36/1 ve AİHS m. 6/1. maddeleri uyarınca adil yargılanma hakkının da ihlâlidir.

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi Esas: 2021 / 12028  Karar: 2021 / 9993 Karar Tarihi: 27.5.2021)


Bu ders notları ve tüm içeriği ile ilgili Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleriyle  korunan mali (İşleme, yayma, çoğaltma, temsil,  İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı) ve manevi fikri hakların tümü Avukat Öğretim Görevlisi Özge EVCİ ERALP’e aittir. Bu ders notları izinsiz çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve izin alınmadan kullanılamaz, internet sitelerinde yayınlanamaz. Özge Evci Eralp 2023-2024                                                                                        


[1] Resmi Gazete Tarihi: 20.09.2011 Resmi Gazete Sayısı: 28060

[2] Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü, UYAP Bilişim Sistemi Kitabı, Ocak 2021, s. 73

[3] Resmi Gazete Tarihi: 18.10. 2011 Resmi Gazete Sayısı: 28088 (Mükerrer)

[4]Resmi Gazete Tarihi  : 17.12.2004  Resmi Gazete Sayısı  : 25673

[5] Resmi Gazete  Tarihi : 5.1.2008 Resmi Gazete Sayısı : 26747

[6] Resmi Gazete Tarihi: 11.11.2008 Resmi Gazete Sayısı: 27051

[7] Resmi Gazete Tarihi : 04.2.2011 Resmi Gazete Sayısı : 27836

[8] Resmi Gazete Tarihi: 06.08.2015 Resmi Gazete Sayısı: 29437

Yazar Hakkında