İran’da Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine, internet de dahil, toplum üzerindeki bazı sınırlamaların gevşetileceği beklentisi oluştu. İran’da yetkililer interneti sıkı bir denetim altında tutuyor; fakat bu politika büyük eleştiri alıyor.
İran’da internetin muhafazakâr din adamları tarafından olumsuz karşılandığı günler geride kaldı.
Bugün Facebook, İran halıları kadar İran kültürünün bir parçası haline geldi -tabii ki filtreleme sistemini aşıp da bu programı kullanabilenler açısından.
Bu engeli aşamayanlar “sayfa açılamıyor” mesajını görüp ülke içindeki diğer sitelere yönlendiriliyor.
Kısa bir süre öncesine kadar bu filtrelenmiş sitelere girmek isteyenler daha sert bir mesajla karşılaşılıyor, “kriminal” içeriğinden dolayı bu sayfalara erişim sağlanmadığı şeklinde bilgilendiriliyordu.
‘İntranet projesi’
İranlı yetkililer henüz filtresiz internet fikrine açık değil.
Resmi kurumlar bu teknolojiyi, onda hoşlarına gitmeyen şeyleri bertaraf etmek için kullanıyor. Filtreleme, çok yavaş bağlantı ve intranet projesi bu yönetmler arasında.
İntranet projesi, İran’ı dünyaya bağlayan www sisteminden çıkarıp “ulusal bilgi ağı”na bağlamayı hedefliyor.
İranlılar bu konuda oldukça endişeli. Fars haber ajansının intranet sisteminin bir ay sonra yürülüğe gireceği yönünde yaptığı tıklayın şaka haber üzerine internet kullanıcılarından büyük tepki gelmişti.
İranlılar, filtresiz internete karşı çıkıp da kendileri ondan yararlanan yetkilileri ikiyüzlülükle suçluyor.
Başta internete karşı çıkan din adamlarının bile kendi web sayfaları ve kişisel blogları bulunuyor.
Sosyal medya kaynaklı hareketlenme
2009’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tartışmalı sonuçlarına karşı çıkan protestocular açısından internet büyük olanak sağlamıştı.
ABD hükümeti, İranlı muhaliflerin yararlanması için Twitter’dan geçici bir kapatma durumunu ertelemesini istemiş, ancak bu, şüphe içindeki İran yönetiminin şüphelerini daha da arttırmıştı.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney bu müdahaleden büyük rahatsızlık duymuş, bir yıl sonra kendi taraftarlarına yaptığı bir konuşmada bile bu olaydan söz etmişti.
Bugün Hamaney’in ofisi Twitter’ı aktif bir şekilde kullanıyor, fakat kendisi kimseyi “takip etmiyor”. Bu da yetkililerin sosyal medyada karşılıklı diyalog ve etkileşim olgusunu henüz anlamadıklarını gösteriyor.
Yetkililer muhaliflerin internet üzerinden haberleşme olanağının yanı sıra bunun getireceği uzun vadeli kültürel sorunlardan da kaygı duyuyor.
‘Kültürel bozulma’
İranlıların Google’da en çok aradığı terimlere bakıldığında, yetkililerin internetin kültürel bozulmaya neden olacağına dair korkusu daha iyi anlaşılır.
Google Trends, muhafazakâr bölgeler de dahil olmak üzere İranlıların internette en çok “seks”, “film”, “kız”, “porno” ve “indir” kelimelerini aradığını ortaya koyuyor.
Ruhani daha az sınırlamadan yana
Fakat İranlı internet kullanıcıları bugün daha iyimser. Cumhurbaşkanı Ruhani, internet üzerinde daha az sınırlamadan yana.
Ancak Ruhani hükümeti ile daha sert rakipleri arasında bir iç çekişme olduğu da açık.
Ruhani, internette sansürden sorumlu olarak görülen Mehdi Akhavan-Behbadi’yi kovdu. Yerine daha az sınırlamadan yana birini getirdi.
Yeni bir proje ile internet sitelerine “akıllı filtreleme” uygulaması getirilmesini, böylece web sayfasına topan erişimin değil, onun belli içeriklerine engel konmasını öngörüyor.
Şimdilik İranlı internet kullanıcıların en iyi dostu VPN olarak bilinen anti-filtre uygulamalar.
Facebook ve Twitter gibi sosyal medya siteleri yasal olarak yasaklanmış değil, ama VPN’ler yasak. İranlılar açısından en büyük sorun ise yeterli VPN’lerin olmaması.
kaynak: http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/10/131003_iran_internet.shtml