Türkiye’de basın özgürlüğü tartışılırken şiddet, müstehcenlik, kadın tehşiri ve pornografi gibi konular gözden kaçırılıyor. Batıda ise “yeni medya”ya sınırlamalar geliyor. Türkiye’de büyük gazetelere ait internet siteleri İngiltere’de kötü örneklerin bire bir kopyası!
Türkiye’de medya özgürlüğü üzerine yapılan tartışmaların odak noktasında “ifade özgürlüğü” yer alıyor ve uzun süredir tartışılıyor. Gazetecilik faaliyetleri yüzünden, ceza ve hapis cezası ile karşı karşıya kalan medya çalışanlarının mağduriyetleri hükümet tarafından da duyuldu ve yeni düzenleme getiriliyor. Adalet Bakanı 4. Yargı Paketi’ndeki yeni düzenleme ile Sadullah Ergin’in de tabiriyle “Kimsenin yazdıkları yüzünden başına bir iş gelmeyecek.”
Her ne kadar ifade özgürlüğü medyanın en büyük sorunu olarak görülse de yeni medya ile birlikte şiddet, cinsellik, kadın teşhiri, manipülasyon, pornografi vb birçok yeni sorun kendini gösteriyor…
Türkiye’de rating, tık vb ölçümler uğruna her şeyi mubah gören bakış açısı empoze edilirken Batı’da ise tam tersi bir süreç işliyor. Basın özgürlüğü sınırsız olmaktan çıkartılıyor. Müstehcenlik, şiddet, pornografik vb. alanlarda sınırlar daraltılıyor. İnternet yaş sınırlaması yoluyla küçük kullanıcılara sansürleniyor. Sosyal medyada kız çocukları ve kadın istismarının önüne geçiliyor
İngiltere’de Murdoch’ın skandal nedeniyle kapattığı News of World (NoW) gazetesinin 6 çalışanı daha Scotland Yard dedektifleri tarafından tutuklandı. Aynı medya grubunun başında bulunan Rebekah Brooks da daha önce ceaevine 2 kez düşmüş ve kefaletle serbest kalmıştı.
Guardian ve Independent gazeteleri tutuklamaların gerekçesini basın özgürlüğüne karşı yapılmış bir girişim değil aksine “komplo” şüphesi ile gerçekleştirdi. Operasyonların sürmesi bekleniyor.
Alman Bild Gazetesi’nin yayın yönetmeni Kai Dieckman geçtiğimiz sene içerisinde 6 aylığına ABD’ye pasif görevinden uzaklaştırılmıştı. Murdoch’ın da topun ağzında olduğunu hissetmesi üzerine yeni adımlar atmaya başladı. Sun Gazetesi 1970’den beri süregelen 3. Sayfada çıplak kadın fotoğrafı yayımlama alışkanlığına son veriyor. 1980’lerde İşçi partili bakan Claire Short ‘kadınların aşağılanması’ görüşüyle sayfanın kaldırılmasını talep ettiğinde, Murdoch, “Yaşlı, şişko Claire genç ve güzel hemcinslerini çekemiyor, bunu yapıyor” diye saldırmıştı. Murdoch’ın kararları bunla da sınırlı olmayacağı iddia ediliyor. Murdoch sosyal medya uygulamalarında de değişikliğe gidebilir…
İngiltere’de bir sınırlama da internete geliyor. Daily Mail gazetesinin “Çocuklarımızı arzu etmediğimiz yanlış ve zamansız bilgilerle tanıştırıyor” kampanyasına Guardian gazetesi de katıldı. Kampanyanın ilk zaferi İzlanda hükümeti kazandı. Hükümet çocukları yanlış etkilerden korumak için internette sansür uygulanmasını öngören bir yasa çıkardı. Muhafazakâr-Liberal Demokrat koalisyonu’nun İngiltere’de de benzer bir kısıtlamaya gideceği konuşuluyor. İnternette “Susam Sokağı” ve “Kaiou” gibi erken yaştaki çocuklara yönelik programların yer aldığı siteler porno görüntüleri de barındırıyor. 24 bin çocuk üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, 7 ilâ 11 yaş arası çocuklardan yüzde 27’sinin, 11 ilâ 19 yaş arasındaki çocukların yarısı internette ‘hoş olmayan veya zarar verici’ görüntülere maruz kalmışlar…
İngiltere’deki yeni medyaya yönelik düzenleme ve eleştirilerin Türkiye’de de benzer örnekleri bulunuyor. Büyük gazetelere ait internet sitelerinde “hit” ya da “tık” amaçlı çıplak kadın galerileri ve müstehcen fotoğraflar yer alıyor. Kadın örgütleri başta olmak üzere toplumun belirli bir kesimi konuya duyarlılık göstermiyor…
İngiltere görüntüleri yayınlayan internet sitelerine milyon sterlinlik cezalar da gündemde…
kaynak: http://www.haber7.com/internet-medyasi/haber/990365-kadin-teshircisi-internet-medyasina-kotu-haber