“Mahkemenin esas aldığı 4077 sayılı Kanunun 4/A maddesinde düzenlenen zamanaşımı ayıplı hizmete ilişkin olup, somut olayda uygulanma imkanı yoktur. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmüne göre sözleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 10 yıl olup, dava konusu olayda da 10 yıllık sözleşme zamanaşımının uygulanması gerekir. Buna göre; işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.”
|